1 Aralık 2014 Pazartesi

Türkiye'de BIM'e geçiş süreci ve ilk adımlar:





Türkiye'de BIM'e geçiş süreci ve ilk adımlar: 

BIM'e geçiş süreci genellikle biraz sıkıntılı ve zaman isteyen bir süreçtir. Fakat bu belirli BIM standartları oluşmuş ülkelerde, firmaların mevcut standartları kendi standartlarına uygulaması durumunda geçerlidir. Bizimki gibi daha BIM kavramı hakkıyla kavranmamış bir ülkede, BIM standartlarından bahsetmek hayal bile edilemezken, korkunç derecede sancılı olacaktır. Yani ülkemizde BIM üzerinde çok çalışılması gereken geliştirilmesi gereken bir alan olmakla beraber BIM sürecine sağlıklı bir geçiş için mutlaka pek çok alışkanlığımızın da değişmesi gerekiyor. 

Önceki yazımda belirttiğim üzere Türkiye'deki proje ve tasarım süreci kopuk ve basit düzeylerde kaldığı için zaten BIM amaçsız ve verimsiz bir süreç olacaktı. Çünkü BIM detaylı bir tasarım ve proje süreci ile başlayıp inşaatın teslimi ve hatta işletmesine kadar sürecek olan bir süreçti. Bizde ise inşaat ile proje neredeyse eş zamanlı başladığı için daha baştan verimsiz ve eksik başlamak durumundayız. Kısaca işimiz çok. 

Türkiye'deki bozuk düzensiz, kopuk ve zayıf tasarım ve proje süreci BIM için uygun bir zemin olmaktan çok uzak. BIM'den uzak oluşumuzun ilk nedeni olarak bunu belirtebiliriz. Şimdi diğer nedenleri biraz irdeleyelim. 

BIM kavramını bilmiyoruz. Henüz kavrama yabancıyız ki burada asıl neden olarak BIM felsefesinin oluşmayışına değinmem gerekiyordu. BIM felsefesi yok ülkemizde. Olması da çok zor. Herkes kendi çapında çırpınıp bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama işi layığıyla yapmak diye bir duruma zaten yabancıyız. Bir takım BIM yazılımları ile modellemeler yapıp gerisini getiremiyoruz. Öyle yarım yamalak modellemelerle BIM ile yakından uzaktan bir ilgimiz olamayacağını biliyoruz fakat yine de BIM felsefesine alışmayı öğrenmeyi uzak tutuyoruz. Bu işte bir bütünlük sağlanmadığı sürece, elimizde parçalardan başka bir bir şey olmayacağını kabullenmemiz gerekir. Oysa BIM parçaların bütünleşmesi temeline dayanır. O yüzden BIM'in birinci adımı  BIM için gerekli zeminin hazır olması, ikinci adımı ise BIM felsefesini iyi anlamamız gerektiğidir. Bunlar öncelikle sağlanmalıdır.

Üçüncü adım eğitimdir. Ve haliyle üçüncü neden de Eğitim eksikliğidir. Her şeyde olduğu gibi kopyalama ve uyarlamaya dayanan bir eğitim sistemimiz olduğundan yarım yamalak sindirilmemiş bilgilerle BIM operatörü unvanı alma gibi zayıf bir eğitim sistemine meyilliyiz. Eğitim standartları ise zaten yok. Doğru dürüst eğitmen standardımız da yok zaten. İyi eğitmenlerimiz vardır elbet ama, piyasa eğitmenle ve onların eğittikleri ile dolu. Ama hiç biri doğru dürüst bir BIM projesi oluşturabilecek durumda değil neredeyse. (Düşük bir oranı başarılı bulabiliriz ancak). Akademik anlamda Eğitim neredeyse yok gibi. Son yıllarda Üniversiteler bu konuda bir iki zayıf atar gibi oldu ama akademik anlamda eğitimin neredeyse olmayışı en büyük eksiğimiz. Hali ile Eğitim işi özel sektöre kaymış durumda. Bunlardan da eğitim diye bahsetmek pek iyimser olur çünkü ders almak ya da Ders vermek tek başına eğitim anlamına gelemez asla. Bir tarafta ders başına para kazanan eğitim kurumu ya da kişisi diğer tarafta eğitim için para veren kısaca alıcı ve satıcının olduğu bir durum. Sonuçta da memnuniyet temini ilkesi gereği alınan ya da verilen bir Belgeden öteye çok gidemiyor. Şu konuda açık olmak gerekli, BIM yazılımları konusunda verilen derslerden ve eğitimlerden bahsetmiyorum, BIM konusundaki eğitimlerden bahsediyorum. Gerçi karamsar görüşme göre ikisi de neredeyse aynı gibi ama... 

Çok çarpıcı bir örnek var elimde. Büyükçe bir firma kendilerine BIM eğitimi ve danışmanlık hizmeti vermek üzere Bir BIM danışmanlığı ve eğitimi firmasına başvurur. Danışman ve eğitmen o firmada onlarca personele eğitim verir ve nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde danışmanlık yapar. Danışman Firma sadece Mimari açıdan Bım projesi oluşturmayı bilecek seviyede. Diğer disiplinlerin derslerini veremiyor bile. Yani personelini yetiştirmediği bir alanda danışmanlık yapıyor. Hangi yetişmemiş personelin bu alanda bu danışmana ne danışabileceğini hala çizebilmiş değilim. Yani ortada disiplinler arası işbirliği gerektiren bir alanda tek disiplinde eğitim veriyorsunuz sonra disiplinler arası işbirliği için danışmanlık yapıyorsunuz. Ve profil sayfanıza şu firmaya eğitim ve danışmanlık hizmeti verdik diye referans koyuyorsunuz. Danışmanlık yapan firmada, BIM projesini tamamlayacak, firma ile ilk projelerini birlikte yapıp onları bu işe alıştırıp ısıtacak altyapı yok. En az üç dört proje birlikte yapılmalı, bu projeler takip edilmeli, inşaat süreçleri takip edilmeli,   firmanın BIM standartları oluşturulmalı, Firmanın şablonları oluşturulmalı. Ve sürekli gözetim altında bulundurulmalıdır. Danışman firma bunların yapılması gerektiğini bile bilmiyorken kime neyi danıştırdıklarını bir türlü çözemedim. Bu sadece ambalajı olan içeriği olmayan bir ürün satışından başka bir şey değil. İnşaat firması diyor ki, biz müşteri istemeden BIM projesi yapmıyoruz. Filanca projeyi BIM'den klasik yönteme çevirmek için çok ter döktük. Her şey ortada. 

Kısaca üçüncü etken ve adım Eğitim. Bu konuda daha çok fırın ekmek yememiz lazım. Bir an önce üniversitelerde BIM eğitimleri ve dersleri açılmalı, (Yetkin Akademik Personelin gökten ineceğini farz ediyorum) BIM eğitimleri standartlara sahip olmalıdır. 

Dördüncü adım ülkemizde BIM standartlarının oluşması gerekir. Bu olmadan yarım yamalak ve keyfi uygulamalara maruz kalırız. Bu da daha başından BIM'i yanlış güzergahlara ve karmaşaya yönlendirerek verimsiz bir alan olmasına neden olacaktır.  BIM standartlarının oluşması BIMe geçiş sürecindeki zorlukların yarısından fazlasını otomatik olarak yok edecektir. 

Beşinci adım: BIM operatörlerinin yetiştirilmesi.  Bu zaten Eğitim sistemini düzenlersek kendiliğinden oluşacaktır. 

Altıncı adım BIM yöneticilerinin yetiştirilmesi. İşte en sıkıntılı adımlardan biridir. Bım yöneticisi işin en kritik bölümünü idare edeceği için en hassas adım budur. BIM yöneticilerinin iyi bir deneyimi olması gerekir. Tüm disiplinlere olabildiğince aşina olması gerekir. Farklı disiplinlerdeki tüm personeli iyi yönledirebilmesi, takım ve işbirliği ruhunu aşılayabilmesi gerekir. Ekip çok yerde takılacak zorlanacaktır. Bu durumlarda ekibin hevesi kaçmadan müdahale edebilecek sıkıntıları giderebilecek nitelikte olmalıdır. Disiplinler arasında oluşması muhtemel ego sorunlarını gidermesi gerekir. Disiplinler arası uyumu sağlayabilmesi gerekir. Olabildiğince bilmesi gerekir. Ve ipucu. BIM'de yapılan en büyük hata, BIM eğitimi ve tecrübeleri süresinde hep doğruyu yapmayı öğrenmektir. İyi bir BIM yöneticisi aslında tüm yanlışları yapmış denemiş ve tanımış olmalıdır. Çünkü BIM tek yönlü değildir ve duruma göre farklı yolların kullanımını gerektirir. Kimi zaman hileli dolambaçlı ya da kestirme yollar, daha önce mutlaka kaçınmanız gereken yolları kimi zaman kullanmanızı gerektirecektir. O yüzden pişmiş bir BIM yöneticisi BIM'e geçiş sürecinde süreci büyük oranda işleri hızlandıracak ve ekibi motive edecektir. 

Şimdi Standartlarımız eğitimli personelimiz, daha verimli bir projelendirme tasarım sürecimiz var. geriye artık projelerimizi yapmak kalıyor. Düşe kalka çok kısa sürede koşarcasına BIM'e geçiş yapabiliriz. Ama henüz bitmedi. Yapılması gerekenler var. 

Yedinci adım, inşaatlara taşeron iş yapan firmaların BIM'e geçişi içiz zemin hazırlamak, BIM projelerimizi bu firmaların iş akışlarına uyumlu hale getirebilmek var.  kapı pencere,giydirme cephe asansör gibi yan alanların BIMe uyumlu iş akışlarını temin etmek de işin bir parçası. 

Bitti mi?  Bitmedi. BIM sürecini ilerletmek 6. hatta 7. seviyeden BIM süreçlerine doğru ilerlemeliyiz. Bununla ilgili ileride başka bir makale yayınlayacağım. 

BIM sürecine geçmek zor değil. Sadece gerekli adımları atmayı imkansızlaştırmasak çok kolaydır. Fakat ülkenin yapısı eğitim alışkanlıklarımız, iş yapmaktan çok unvanlar ve görünenlere odaklanmamız bu süreci sancılı kılacaktır. Bazı alışkanlıkları değiştirmeliyiz. Hatta epeycesini. 

Görüşmek üzere. Esen Kalın. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder